Benim Dünyam - Boogaçı Döölötaliev

    Dünya”  ne kadar güzel kelime. O kendüyle geniş bir anlamı taşır. “Dünya” deyince aklımıza sınırsız bir yzay, kıtalar, şehirler, insanlar yani çeşitli şeyler gelebilir. Peki dünya nedir? Sadece bizim yaşadığımız yer mi? “Evet” derek de olur ama bu tam cevap olamaz. Tabi ki bizim gezegenimiz büyük bir dünyadır. Ama ondan başka dünyalar da olduğunu hiç unutmayalım. Mesela, uzay birkaç gezegeni ve diyer şeyleri içeren kocaman bir dünyadır. İnsan, orman, bitki, hayvan, su, kitaplar bunlar da bir dünya olabilir. Tamam, büyük veya küçük, göze görünmeyen ya da görünen şey olsun, o da bir dünyadır. Aslında her şey bir dünyadır. Maalesef çoğumuz bunun farkında değiliz. Bu yüzden dünyaya olan davranışımız da günden güne değişiyor. Yazık, iyi tarafa değil.

  Ben bunun hakkında çok düşündüm. Düşünerek hayalimdeki “Benim dünyamı” da kurdum. Onu size anlatmak istiyorum. İşte şöyle: 

  1.Daha saygılı olsak. Bence saygı haytımızdaki en önemli bir şeydir. O her şeyin temeli, kaynağı, başlangıcıdır.

            Bügünleri insanların çoğu her yerde saygı göstermiyorlar. Bazıları onu tümüyle unutmuşlar. Büyükler ve küçükleraraındakidavranış bozuluyor. Büyükler iyi örnek olmuyorlar küçüklere. Çocuklara iyi bakmayıp onlara hayat derslerini iyice vermiyor, kendi kendine bırakıyorlar. Bazı baba anneler öz çocuklarını terkediyorlar. Küçükler ie toplu taşıma araçlarında büyüklere yer vermiyor, sözlerini dinlemiyori yardım etmiyor, onlarla kavga ediyorlar. Yani birbirlerine kötü şeyleri yapıyorlar. Bunları görünce hepsi kendi görevlerini unutmuş diye düşünüyorsun. Bu bir örnek olsun.

      İkinçisi- ulus, dil, din ve gelenek meselesidir. Eskiden beri kişiler böyle bölünüyorlar. Bunlar onların diğerlerden olan farklığını gç,österiyor. Ne yazık ki bu farklılık pek güçlenmiş ki insanlar başka ulus, dil, din ve geleneklere saygı göstermiyor, kötü şeyleri söyleyerek alay ve  haraket ediyorlar. Bu yüzden çeşitli anlamazlık,  kavga, hatta savaşlar da ortaya çıkıyor. İnsanlar nazi oluyorlar. Tamam onlar bölünüyorsa bölünsün ama insanlığını hiç kaybetmesin, terbiyeli olsun.

        2. Doğaya olan davranış iyileşse. Doğa bu bizim annemiz. Doğasız yaşam da olmaz. Her şeyi biz topraktan, doğadan alıyoruz. O bizi besletiyor, kayırıyor. Yani bizimle iyi davranıyor. Ama biz insanlar bu iyilikleri ödüyor muyuz? Hayır, aksine doğaya çok zararları yapıyoruz. Değişik yollarla onu kirletiyoruz. Mesela, işletme binaların, arabaların bacalarından çıkan dumanlar havayı, kirli, zehirli artık sular nehiri, toprakları kirletiyor, ormanları kesrek zavallı hayvanlara da kçtülüleri yapıyoruz. Hepsi biliyor ki orman, bitkiler havanın fabrikasıdır. Bunları yapınca insan kendisine de zarar yapıyorduğunu  anlamıyor. Böyle devam ederse biz insanlar ne olacağız. Doğa yok olsa biz de yok olacağız. Biz ona çok bağlıyız. İnsan doğayı bozunca kendi kendini da bozuyor.

       Niçin hepimiz böyle yapıyoruz? Bence bu sorunun cevabı “maddi durum”, “daha iyi geçinmek” olabilir. Bu durumda insan sadece kendisini düşünüp hedefine ulaşmak için her şeyi yapabilir.  Ama oşeyler iyi mi, kötü mü farkında değil. Böyle hiç olmaz. İnsan bir şeyi yapmadan önce onun sonuçlarını da düşünmeli. Siz için ne daha değerli? Ömür boyu temiz doğada sağlıklı ve rahat yaşamak mı veya kısa zaman zengin olup ama sağılıksız yaşam sürmek mi? Nasıl cevap vereceğinizi biliyorum. Sağlık hepimiz için daha önemli. Ama sağlıklı yaşam temiz çevrede bulunduğunu hiç unutmayalım.         

             Hayatımızdaki en kolay ama sihirli niteliğe sahip olan sözcüklere daha iyi önem versek. Maalesef bugünleri hiç boyle olmuyor. Zaman gelişirken insanın gelişmesi lazım. Bizde tam tersi. Biz zamanla gelişiyoruz ama istediğimiz yana değil. İnsan zamanla daha bencil, kibirli, saygısız yani kötü oluyor.iyi davranışı, şeyler “teşekkür ederim”, “sağol”, “özür dilerim”, “bir şey değil”, “iyi günler”, “iyi akşamlar”, “önemli değil”, gibi sihirli kelimeleri de unutmuşlar. Ama ne kadar keifli, güzel duyuluyor bu sihirli sözcükler onlar insanları iyi yanlara deyiştiriyor, gereksiz, kötü şeylerden uzaklaştırıyor. Bu nedenle onlara “sihirli sözcükler” diyoruz. Keşke kişiler her zamanbu kelimeleri söyleyerek diğerlerini ve kendisini keiflendirse...

              Sigar, alkol, eroin gibi zararlı ürünler hiç olmazsa. Onlar insanlığı bozan şeylerin birisidir. İnsanlar bu zararlı şeyleri kullanınca keyifleniyor ama onunla beraber kendilerini kaybediyorlar. Dakikkalık keyif için  bütün hayatını tehlikeye atıyorlar. Çünkü bu zarar sağlığın kötüleşmesine, sağlıksız kuşamların doğmalarına, çeşitli hastalıkların çıkışınasebep oluor. Hayat eksiliyor, insan azalıyor. Biliyor. Musunuz hayat insanın değerli bir şeydir. Hayatsız insan olmaz. Düşününüz, kullandığınız zararlı şeyler sizin hayatınız kıymetine eşit mi?

             Benim dünya hakkındaki hayallerim çok. Ama en önemlileri, asıllarını bu kompozisyonda göstedim. Onlar gerçekleşse mutlaka insanların doğru, düz yolunu bulmalarına, dünyayı iyi tarafa değiştirmelerine inanıyorum.

              Bence hayaller sadece haya olmamalı, sadece bembeyyaz kağıtta yazılmamalı. Yani boşuna hayal kurmamalıyız. Bizim hedefimiz onları hayatt gerçekleştirmektir. “Olmaz”  diyorsanız yanlış düşünüyorsunuz. Bunun çözme yolu var. O çalışmaktır. Nasıl çalışmak? Tabi ki takım olarak. Eğer dünyadaki bütün insan “Hayat bayram olsa.” şarkısında söylendiği gibi el ele tutuşsa, birlik olsa o zaman olağanüstü hayallerimiz de gerçekleşebilir. Çünkü beraber biz yıkılmaz güçmüz.

        Yukarıdaki haepsi benim hayallerim, yüreğimdeki temiz hayallerim. Onları amacına ulaştırmak için çalışıyorum. Sizden de bekliyorum arkadaşlar.

 

Yazan:Boogaçı  Döölötaliev

(Türkçe öğreniminde 5. ay)

Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi

Okutman:Burhanettin Çekici

Konu: Hayalimdeki dünya 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR