Yüzme bilirsin değil mi - (Ты ведь умеешь плавать)

Hocanın iki karısı varmış (Было у Ходжи две жены; karı — жена). Bir gün (однажды) ''en çok hangimizi seviyorsun?'' (какую из нас ты больше любишь; hangi какой, который, sevmek — любить) diye sorarlar (спрашивают; sormak) Hoca söylemek istemez (Ходжа говорить не хочет; söylemek — говорить, istemek — хотеть). Yeni karısı (новая /его/ жена):
İkimiz de göle düşsek (если бы мы обе упали в озеро; göl — озеро, düşmek — падать), önce hangimizi kurtarırdın (которую из нас ты бы спас раньше; önce — прежде, kurtarmak — спасать)? demiş (сказала). Hoca eski eşine (Ходжа старой жене), ''sen biraz yüzme biliyordun değil mi (ты ведь немного плавать умеешь, не так ли; yüzme — плавание, bilmek — знать, уметь)?'' der (говорит; demek).

Yüzme bilirsin değil mi

Hocanın iki karısı varmış. Bir gün ''en çok hangimizi seviyorsun?'' diye sorarlar. Hoca söylemek istemez. Yeni karısı:
— İkimiz de göle düşsek, önce hangimizi kurtarırdın? demiş. Hoca eski eşine,
''sen biraz yüzme biliyordun değil mi? der.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR