Seçme ve Sıralama Eksenleri

Türkçenin Doğru Kullanımı - İçindekiler Gösterim: 13014
Dil sistemi, karşıtlık ilkesine dayanır. Ünlüler ünsüzlerle, eş anlamlılar zıt anlamlılarla bir karşıtlıklar düzeni kurar. Bu karşıtlıklardan birisi, seçme ve sıralama eksenidir:
Bir dili kullanırken sözcükleri, dil bilgisinden bildiğimiz bir düzende "Özne, tümleç, nesne, yüklem" düzeninde sıralarız. Buna sıralama ekseni adını veriyoruz. Sıralama ekseninde sözcükler, cümle içindeki görevlerine göre yeni bir anlam kazanırlar. "Ahmet kediyi yakaladı." cümlesinde Ahmet eylemi yapan öznedir, kedi bu eylemden etkilenen varlıktır. "Kedi fareyi yakaladı." cümlesinde eylemi yapan kedidir. Bu, şu anlama gelmektedir: Sözcüğün cümle içindeki konumu ona yeni bir anlam kazandırır. Buna, sözcüğün dil bilgisi anlamı adını veriyoruz. Sıralama ekseninde yapılan değişiklikler, çok ciddi anlam değişmelerine yol açar. Türkçe, söz dizimi açısından kurallı bir dil olduğundan onu doğru kullanmanın temel şartlarından birisi, sıralama ekseninde hata yapmamaktır.
Sıralama ekseninde yer alan sözcükler bulundukları konuma bağlı olarak dil bilgisel (gramatikal) bir anlam kazandıkları gibi, önünde veya ardında bulunan sözcüklere göre ve birbirlerine bağlanış biçimlerine göre yeni anlamlar kazanır. Bu anlama, sözcüğün söz dizimi anlamı diyoruz. "Göz" sözcüğü bir cümle içinde kendisinden sonra gelen sözcüğe göre yeni anlamlar kazanır: "Göz alıcı, göz hekimi, göz hakkı, göz hapsi, göz kararı, göz koymak, göz önü, göz yaşı, göz yummak, gözden düşmek, göze gelmek, gözden kaçmak, gözden kaybolmak, göze girmek, gözü tok" gibi kullanımlarda "göz" sözcüğü çok farklı anlamlarda kullanılmıştır.
Sıralama ekseninden başka, dilde bir de seçme ekseni vardır. Seçme ekseni, sıralama ekseninde yer alan sözcüklerin yerini alabilecek sözcüklerin oluşturduğu listedir. Bir cümlenin öznesinin "Mehmet" olduğunu düşünelim. Bu cümlede "Mehmet" yerine "o, arkadaşım, kardeşim, bizim yaramaz" sözcüklerini kullanabiliriz. Dilimiz bize, cümlede bulunan bir sözcüğün yerini alabilecek bir sözcük listesi sunar. Bu listeye seçme ekseni adını veriyoruz. Dili doğru kullananlar bu listeden en uygun sözcüğü seçenlerdir. Bu sözcüğü seçerken cümleye en uygun olanını bulmamız önemlidir. Bu sözcüğün seçiminde kiminle, nerede, hangi şartlarda konuştuğumuzun veya yazıda kime ve hangi şartlarda yazdığımızın da göz önünde bulundurulması gerekir. Bu konu doğru anlatımın temelini oluşturur.
Dikkat edilecek olursa seçme ekseninde yer alan sözcükler iki zıt özelliği kendilerinde toplarlar: Onlar bir bakıma eş anlamlı sözcüklerdir. Özne olarak bir cümlede "Ahmet" sözcüğünü kullanabileceğim gibi "o" zamirini de kullanabilirim. Bu durumda "Ahmet" ve "o" aynı varlığı dile getirir ve eş anlamlıdır. Diğer yönden Ahmet'ten "Ahmet" veya "o" diye söz etmemiz arasında ince bir anlam farkı vardır. "Ahmet" sözcüğü ile "o" sözcüğü bir "karşıtlık" hâli
içindedir. Seçme ekseninde yer alan sözcükler bir yönden aynı, bir yönden farklıdırlar. Anlatım dediğimiz şey bu listeden en uygun olanını seçmektir. Kişisel olarak sözcüklere bağlı seçme eksenlerimizin genişliği dile hâkimiyetimizin bir göstergesidir.

 

Dilimizin sözcükleri, sadece söz dizimi ilişkileri içinde değil, anlam bilimi ilişkileri içinde de bir karşıtlık sistemi yaratır:

Bu tablo bize, sözcükleri tek başına öğrenmenin pek de yararlı olmadığını göstermektedir. Sözlüklerimiz bize sözcüklerin anlamını verirken sözcüğün sadece eş anlamlılarını sayar. Bu yararlıdır; fakat yeterli değildir. "İnmek" sözcüğünün Türkçede nasıl kullanıldığını bilmek için onu bütün karşıtlık sistemi içinde algılamak gerekmektedir.
Dil sistemlerinin incelenmesinden şu sonuç çıkmıştır: Sözcüklerin anlamlarını doğru öğrenmenin dört yolu vardır: Tanımlarını öğreniniz, eş anlamlarını öğreniniz, zıt anlamlarını öğreniniz, karşıtlarını öğreniniz. Birçok soyut sözcüğün anlaşılması ancak zıt ve karşıt anlamlarının bilinmesiyle mümkündür.
Türkçenin söz dizimi yapısına bir örnek:
Yardımcı Fiiller Seçme Ekseni
Buradaki yardımcı fiil listeleri birer "seçme ekseni" oluşturmaktadır. Bu listeleri biliyor ve amacınıza en uygun olanı seçebiliyorsanız, dili doğru kullandığınızdan emin olabilirsiniz:
 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR